12 Nisan 2012 Perşembe

VEDA

Kaş'ta bir kış günü.Güneşli.Deniz ışıl ışıl.Sokaklar sessiz.Siz sahte mutlular yoksunuz.Kimbilir hangi önemli işyerinizde mail almakla meşgulsunuz.Hiçbir zaman Kaş'ın kokusunu bilmeden.Bilemiyecek olarak.Biz ordayız ama.90 yıldır orada olan bir Kaşlı'yı uğurlamak için.Son kez evinden çıkarak ,limandan geçerek,denizi ve Kaş'ı koklayarak belki de.Kaş'lı olup da  limandan son kez geçmek ,caminin önünde şöyle bir uzanıp ,başında çiçekli yazmalar,Bucak denizine sonsuza dek bakmak için,badem ağaçlarının çiçeklenmiş dalları altında sonsuz uykuya kalmak için. Sizin  yazdan yaza sahte aşklarınız,kendinizi kaybetmeleriniz için gelip gitmelerinizden bahsetmiyorum.Çocukluğunu,gençliğini burada geçirmek anlatmak istediğim.ne yapsanız anlamıyacağınız.
       Yatağına boylu boyunca uzandı son kez.Hiçbirinizin giymek istemiyeceği beyaz giysi ile.Göğsünde kırmızı saplı bir bıçak.Geceyi evinde geçirdi bir kez daha.Tahta döşemeler,kapı kolları ve anıları ile vedalaşarak.Çocukları yanı başında .Doğururken şahit olmuştu anneleri bıraktıkları ilk gözyaşlarına ,evlerindeki son gecelerinde şimdi de.Hayata başlarken ağlayan çocukları,annelerinin hayatının sona ermesine ağlıyorlardı şimdi.Olsun .Yine de iyidir evlat acısı görmeeden onlara veda edebilmek .
       Sabah olunca dostları geldi uğurlamaya.Her biri yaşadığı uzun ömür ile teselli etti  evlatları ve Onu tanımış olmanın gururu ile.Mini mini güzeller güzeli ,kibarlar kibarı Bedii teyzeyi.
       Çaylar içildi,gözyaşları döküldü.Anılar anlatıldı usul usul.Dinledi yattığı yerden.Bir zamanlar Meis Adasına karşı ülkeye nasıl da komşuya gider gibi gittiklerini,Kaş'ta doktor olmadığı için orada ameliyat olduklarını,ordan gelen eş ve dostlarını .Bildiğiniz gibi değil yani."aaa şu Yunan adası ne kadar yakınmış bize orayı neden vermişiz Yunanlılara değil."Eskiden yakınmış Meis.Gidip gelirken gerçek bir komşu gibi birbirine halklar.Şimdi ise uzak ,çok uzak hem de sayenizde.Bedii Teyze huzur içinde dinledi anıları.Son kez.Sevdikleri yanına geldi zaman zaman .Son kez görebilmek için .Kimisi gözyaşı dökerek,kimisi minicik ayaklarını son kez tutup severek.
       Sonunda evden ayrılma vakti geldi.Omuzlar üstünde son kez geçti evin yokuşundan.Belki de ne kadar rahat indim bu yokuştan diye düşündü.Ne güzelmiş omuzlarda taşınmak.Bilse idi yıllarca kalplerde taşınacağını yalnız.Evinin denize bakan terasından uğurladı sevdikleri.El salladılar ardından .Sanki son yolculuğu değil de dönecekmiş gibi tekrar.
        Ardından bilinenler.Dualar ,toprak,toprak ve toprak.Ne güneş,ne deniz ,ne tuz.Yalnızca toprak.Her zaman bakımlı ,taranmış ondülelalı saçlara dolan toprak

   

İyi geceler.

Sevgili Günlük,
Bu sabah her sabah olduğu gibi saat yedide uyandım:
Gözlerimi açtım.Saatime baktım.Önümdeki günü düşündüm.Önümdeki günü unuttum.Yanımda bir başka insan uyuyordu.Tek varlığı ben olan evrenin penceresinden baktım ona.Pencereyi açmadan baktım.Hatırladım.Kapıyı açtım.O evrenin bana ait olduğunu unuttum.Günaydın dedim.Günaydın dedi.Oysa bilmiyorduk günümüz aydın mı,karanlık mı?Neden bu kadar emindik günün aydın olduğundan anlamadım.
Yataktan sarkıttım ayaklarımı.Terliklerimi buldular sanki tüm gece birbirlerini aramışlar gibi hasretlerini söndürerek kavuştular.Şaşırdım.
Banyoya yürüdüm sonra.Çeşmeyi açtım.Şeytanı kovdum yanaklarımdan.Gözlerim bana baktı aynadan bir süre.Günaydın dedim.Cevap vermedi.Sen bilirsin dedim.Ayıldığında alırım selamımın cevabını.
Oğlumun odasına gittim sonra.Kahramanlar diyarı.Masallar ülkesi.Masumiyet evreni.Kendimden sonra gönül rahatlığı ile emanet ettiğim tek yer olan uykunun kollarında.Sana iyi uykular dedim uykuya öperken oğlumu,sana da günaydın annecim.Günün aydın olsun bal oğlum.Benim dudaklarım bir yanağından ayrılırken oğlumun diğer yanağından uyku öpüyordu.Akşama beklediğini söyleyerek yeni masallarla.Gözlerini açtı oğlum.Vedalaştı uykusu ile.Sabah sarılması ile kutladık kavuşmamızı.Yüzünü yıkadı.Ekmeğini ve sütünü ısıttım kalbimde.Doyurdum oğlumu.Sohbet ettik tatlı tatlı.Günün zorlukarı bizi yormadan.
Yanımda yatan adam geldi sonra.Sabah kahvesi kokarak.Benim yukarıda anlattıklarımın hiçbirini yaşamadan.Uyanmış,yüzünü yıkamış,giyinmiş.Kahvesini kim yapıyor bu arada bilmiyorum.Sanki O uyandığında hazır oluyor kahve kendiliğinden.
Giyinip çıkıyoruz evden hep birlikte.Vedalaşarak kapımızla,penceremizle,çitlerimizle ,saksıdaki çiçeklerimizle.Bizi yanlız Onlar uğurluyor.Evde bir başka nefes yok güle güle gidin,hayırlı işler olsun,gününüz güzel geçsin diye.Olsun.
İşte böyle sevgili günlük.Sana yazmam için böyle başlıyor günlerim.Devamı olmaz mı var tabiii.Belki sonra.Çünkü uyku çağırıyor beni.Tek varlığın ben olduğum evren.Kapımı penceremi kapatıp kendime döndüğüm evren.Kapının dibinde yatan biri var.Neyse Yarın sabah bakar hatırlarım nasıl olsa kim olduğunu.İyi geceler.